Geçen hafta penaltıyı kurtardığını sanıp sevinen Mısır kulubü FAR Rabat'ın kalecisi Khalid Askri, Cumartesi günü KAC Kenitra'ya karşı oynanan maçta da yine ilginçliklerine devam etmiş. Ayağında topu fazla tutunca forvet oyuncusu Hicham El Aroui golü kaydetmiş. Ondan sonrası da bir o kadar ilginç Khalid Askri arkasına bakmadan soyunma odasına doğru koşmaya başlıyor.
28 Eylül 2010 Salı
23 Eylül 2010 Perşembe
Thierry Henry'nin yeni evi
Thierry Henry, New York'un en pahalı yeri olan Soho'dan 14.85 milyon dolara triplex bir apartman katı satın almış. Evde toplam 7 oda bulunuyormuş. 3 yatak odası ve 3 banyosu bulunan evde, 5.katta mutfak ve salon, 6.katta yatak odaları, 7.katta ise 72" flat tv bulunuyormuş ve bu kat terasa açılıyormuş.
15 Eylül 2010 Çarşamba
Futbolun en iyileri: Kenny Dalglish
Asıl adı Kenneth Mathieson Dalglish. 4 mart 1951'de doğan Dalglish Celtic, Liverpool ve İskoç Milli Takımı'nın en önemli oyuncularından birisiydi. Kariyerine Celtic'in genç takımında başladı. 1971 yılında da Celtic'in A takımına yükselmeyi başardı. 1971-1977 arası 4 şampiyonluk 4 kupa kazanma başarısı gösterdi. 1975 yılında da takım kaptanlığı yaptı. Bob Paisley onu Kevin Keegan'ın yerine Liverpool'a getirebilmek için 440 bin pound ödemişti. Liverpool'un efsane oyuncuları arasına girmiştir kendisi. Liverpool ile 7 lig, 3 Avrupa Kupası kazanmıştır. Hem İngiliz hem İskoç kulüplerinde 100 'ün üzerinde gol atan tek futbolcu olmak kolay değildir haliyle. 1995'te Blackburn Rovers ile lig şampiyonluğunu kazanınca, İngiliz lig şampiyonluğunu farklı kulüplerle kazanan az sayıda teknik direktörden biri oldu. İskoç Milli takımı adına 1978 ve 1982 Dünya Kupası'nda da oynamıştır.
Birçoklarına göre liverpool tarihinin gelmiş geçmiş en büyük oyuncusu, en iyi iki teknik adamından biri. 1951 yılında glasgow'da doğdu. celtic'te meşhur oldu. 1977 yılında merseyside semalarına ilk girdiğinde, bütün şüpheler üzerindeydi. anfield road'ın 1,73'lük tanrısı hamburg'a transfer olmuş ve boşluğunun doldurulup doldurulamayacağı tartışılmaktaydı. kevin keegan 500.000 sterline satılmıştı, celticli protestan ise 440.000'e alınmıştı. redsin başlangıçta sadece 60.000 sterlin kârı gözükmekteydi bu işten. ama zaman geçtikçe liverpool'un kârlı çıktığı anlaşıldı. ian rush ile muhteşem bir ikili oluştu. bazı yorumcuların bu ikiliyi ingiltere'nin en iyi ileri ucu olarak nitelendirdiklerini de ekleyelim. her ne kadar bu satırların yazarı hasta liverpoollu da olsa, yine de oyunu manchester united'ın efsanevi üçlüsüne verir. yaratıcılığı, tanrı vergisi yeteneği, soğukkanlılığı ile dikkat çekti. son vuruşlardaki sakinliği üzerine kitaplar bile yazılabilirdi. yıllarca anfield'in kahramanı idi. hep de kahramanı olacaktı ancak belki de onu ilahlaştıran, 1985 yılında kendisine yapılmış bir teklifti. kendisinden liverpool tarihinin ilk oyuncu menajeri olması istenen iskoç isim 8 başarılı senenin ardından bu teklifi düşünmeden kabul etti. 5 sene içinde üç kez yılın menajeri seçildi. üç lig şampiyonluğu, fa cuplar derken, bir de baktık, kuşkusuz tanrı olmuş. john barnes, peter beardsley takıma kazandırdığı isimlerden sadece ikisiydi. ian rush'ın juventus'a transferinden sonra bermuda şeytan üçgenini oluşturmuş ve barnes ve beardsley'in yanına john aldridge'i monte etmişti. göle maya çaldı ve tuttu belki de. bazıları kendisinin keegan'ın yerine transfer edilmesi ile, aldridge'in rush'ın yerine alınmasını birbirine benzetirler. alan hansen gibi önüne bile bakamayan bir adamı takım kaptanlığına getirebilmesinin çok cesur bir hareket olduğu söylenir. herşey iyi gidiyordu ta ki, 15 nisan 1989'a kadar. hillsborough faciasi tüm tadını kaçırmıştı. duygusal adam toparlanamadı. 1991 yılında istifa ettiğinde anfield'da büyük bir şok yaşanmıştı. sadece teknik adamlık kariyeri sadece bill shankly ile karşılaştırılabilen ismin vedası da aynı şekilde sürpriz olmuştu. kimsecikler king kenny'nin ayrıldığına inanamıyordu. menajerlik kariyerine sonra devam etti. blackburn rovers ile şampiyonluk kazanıp, iki ayrı takımla şampiyonluk kazanan teknik adamlar kervanına katıldı. sonrasında yolu newcastle ile birleşti ama başarılı olamadı.
11 Eylül 2010 Cumartesi
Penaltı Atışları
Oslo'daki Norveç Spor Bilimleri Okulu'ndan Profesör Geir Jordet ve meslektaşları son 6 yıldır, 1978'den beri düzenlenen futbolun en büyük 3 şampiyonası Dünya Kupası, Avrupa Kupası ve Amerika Kupası'nda gerçekleşen her penaltı atışının videosunu inceliyorlar. Ekip 400'den daha fazla penaltı vuruşunu inceleme altına aldı ve her bir şutta 120'den daha fazla değişken saptadı. Değişkenler futbolcunun beden dilinden vuruş öncesi rutinlerindeki zaman aralıklarına kadar sıralandı. Jordet'nin vardığı sonuçlardan biri vuruş öncesine değil sonrasına odaklanıyor. Penaltıyı gole çeviren bir futbolcunun sevinme düzeyi diğer futbolcuları etkiliyor. Golden sonra sevinen futbolcu kendi takım arkadaşlarının gol atma şansını arttırırken diğer takım oyuncularının gol atma oranını azaltıyor. Araştırmalar gayet sıradan bir mantık zinciri gösteriyor. Baskı heyecan yaratıyor ve heyecan da performansı etkiliyor.
Penaltı vuruşlarını inceleyen bilim insanları, bir futbolcunun penaltı noktasına geldiği zaman neden bir anda yıkıma uğradığını anlamaya çalışıyor. Son çalışmalarda görsel dikkat ve konsantrasyon ön plana çıkıyor. Görsel dikkat, etrafta çok fazla uyarıcı varken atışı belirli bir noktaya isabet ettirme yeteneği olarak tanımlanıyor. Dikkati dağıtan türlü etkilere rağmen belli bir hedefe odaklanılması gereken basketbol, dart ya da golf gibi sporlar yoğun bir şekilde araştırılıyor. Bu anlamda yapılan araştırmaların sonucu gayet basit. Eğer topun belli bir yere gitmesini istiyorsan, gözlerini sadece o noktaya odakla.
Human Movement Science (İnsan Hareketi Bilimi) dergisinde bu yıl yayınlanan bir makalede, Amsterdam'dan araştırmacılar futbolda bu kavramı başa takılan ve gözün baktığı yönü takip eden kızıl ötesi tarama cihazından aldıkları verilerle gösterdiler. Araştırmaya göre, kalecinin dikkatini dağıttığı oyuncular hedefe odaklanmakta daha az zaman harcıyorlar ve o yüzden daha fazla penaltı kaçırıyorlar. Sonuç olarak kalecinin varlığını yok saymak Dünya Kupası'nda penaltı atan bir oyuncuya büyük başarı getirebilir.
- Skor berabereyse ve penaltının atılması galibiyet getirecekse, penaltıyı çeken futbolcunun gol atma oranı yüzde 92. Ancak takım penaltılarda bir gol gerideyse ve çekilen penaltı atılması beraberliği ve kaçırılması yenilgi getirecekse gol oranı yüzde 60'a düşüyor.
- Jordet'ın bulgularından biri de atılan her penaltıda gol şansı biraz daha azalıyor. İlk penaltıyı çekenin gol atma oranı yüzde 86,6'yken, ikinci penaltıda oran yüzde 81,7'ye, üçüncüde ise yüzde 79,3'e düşüyor.
9 Eylül 2010 Perşembe
8 Eylül 2010 Çarşamba
İtalya'da en çok kazanan futbolcular
La gazzetta dello sport, birinci ligde (vergiler düşüldükten sonra) en çok kazanan futbolcuları sıralamış. 20 takımdaki futbolcuların toplam yıllık kazançları 802 milyon €. en çok kazanan 11'de Milan'dan 5, İnter'den 4, Roma ve Juventus'tan birer futbolcu bulunuyor. Ligdeki tüm takımlarda hangi oyuncu yıllık ne kadar kazanıyor aşağıdaki görsellerde bulmak mümkün.
7 Eylül 2010 Salı
5 Eylül 2010 Pazar
Real Madrid'in Hollandalıları
Bir zamanlar Real Madrid'de 6 Hollandalı futbolcu oynarken bugün ise bu rakam 0 (sıfır). Hollandalıların Madrid ekibine toplam maliyeti 123 milyon € idi ve hepsini 63 milyon Euro'ya elden çıkardılar. Toplam zarar 60 milyon €. Kimileri gittikleri kulüplerde başarısız olurken Robben, Bayern Münih ile Bundesliga şampiyonluğu yaşadı. Sneijder, İtalya'da Lig, İtalya kupasını ve son olarak da ŞL kupasını kaldırdı.
1 Eylül 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)